şiir gibi dayak yemek

geçen yaz başıma gelen bir olaydı, anlatıyorum; arkadaşımın halı saha maçı vardı, bizde onu almak için maçın bitmesine yakın sahaya geldik. 15 dakika falan sigara içip maçı izledik. maçı izlerken de bağırıyoruz arkadaşlara eğleniyoruz salakça. baya sesli gülüyoruz. arkadaşım maçtan çıktı giyindi yanımıza geldi. konuşuyoruz arabaya geçicez tam o sırada "kırmızı bi baksana buraya" dedi aynı maçtan çıkan bi abi. arkadaşım da yanına gitti. bunlar 5 dakika falan konuştu bende sigara yaktım. sonra konuşma uzayınca yanlarına gittim. seslenen abinin yanında sakallı başka biri vardı. yanlarına gidince seslenen abi 'sen niye geldin?' dedi. bende merak ettim bişey mi oldu dedim. bunu dememle sol kulağıma bir tokat indi. arkadaki sakallı vurmuştu. kafamı kaldırmamla sağ kulağa aynı şekilde darbe yedim. olayın şokuyla yumruk yememek için kafamı korudum. beni uzun süre yumruklayıp tişörtümü falan yırttılar. sonra da gittiler.

abi çok güzel dövdünüz bi imzanızı atıp sonlandırmak ister misiniz?

normalde kavga etmeyi sevmem etmem de ama o gün nasıl olduysa kavgaya tutuştuk. adam şiir gibi bir yumruk çıkardı ki hala takdir ediyorum. kulağım ve çenem bir hafta ağrıdı.

bir telefoncu dükkanın da çalışıyorum okulla beraber götürüyorum işi, dükkan bir apartmanın en katına yapılmış, sıva boya işi için bizim tabelayı indirdiler patron da yok il dışında, sabah dükkanı açtım tabela yok inşaatçılar indirmiş tabelayı, ergeniz kanımız kaynıyor ya amk, gittim artistlik yaptım bugün bu tabelayı takın "takmasak ne olacak" dedi, sonuçlarına katlanırsınız (sonuçları ne amk, hani ne yapabileceksin, 1,50 boyla ne dikleniyorsun) onu der demez bi koydu yumruğu, kendimi toplayana kadar 5. katta bir adam vardı o ne ara indi ne ara iskele demirini sırtıma indirdi hiç hatırlamıyorum, en son dükkanı bırakıp koşarak "hepinizin amına koycam bekleyin siz" dedim. hiç bi sikim de yapamamıştım yediğim dayakla kaldım, tabelayı da takmadılar bi de patrondan dayak yedim.

hayatımda bir kere kavgaya bulaştım. onda da bir tokat yedim ama nasıl tokat. resmen hoşuma gitmişti zevk almıştım, eve gidip aynaya bakınca ''ulan güzel çaktı he'' falan demiştim.